Kedinizin su içmeyi reddetmesi, böbrek sağlığından sindirim sistemine kadar pek çok hayati fonksiyonu doğrudan etkileyebilecek ciddi bir durumdur; bu sorunu çözmek için öncelikle altta yatan sağlık sorunlarını veya çevresel stres faktörlerini belirlemeli, ardından su şelaleleri, farklı kap seçenekleri veya beslenme değişiklikleri gibi teşvik edici yöntemlerle kedinizin sıvı alımını artırmalısınız. Kediler doğaları gereği susuzluğa dayanıklı canlılar olsalar da, evcil yaşamda kuru mama ağırlıklı beslenme bu direnci kırarak dehidrasyon riskini artırır. Bu nedenle, kedinizin su içme alışkanlıklarını yakından gözlemlemek ve su tüketimini artıracak stratejiler geliştirmek, onun uzun ve sağlıklı bir ömür sürmesi için atabileceğiniz en kritik adımlardan biridir.

Kedilerin Su İçmemesinin Yaygın Nedenleri
Kedilerin su içmemesinin arkasında yatan sebepler bazen biyolojik bir rahatsızlık, bazen de yaşam alanındaki basit bir değişiklik kadar çeşitlilik gösterebilir. Kediler rutinlerine son derece bağlı canlılar oldukları için, su tüketimindeki ani bir azalma genellikle bir şeylerin yolunda gitmediğinin ilk işaretidir.
Altta Yatan Sağlık Sorunları
Kedilerde su içme isteğinin azalması, çoğunlukla ağrılı veya rahatsızlık verici bir tıbbi durumun neticesidir. Özellikle diş eti iltihabı (gingivit), diş çürükleri veya ağız içindeki yaralar, kedinin su içerken acı çekmesine neden olarak sudan uzaklaşmasına yol açabilir. Bunun yanı sıra, böbrek yetmezliğinin erken evrelerinde veya bazı karaciğer rahatsızlıklarında iştahsızlıkla beraber su tüketiminde de dalgalanmalar görülebilir. Diyabet gibi hastalıklar genellikle aşırı su içmeye neden olsa da, hastalığın ilerlediği ve kedinin kendini çok halsiz hissettiği durumlarda su kabına gitmeye mecali kalmayabilir.
Bir diğer önemli sağlık sorunu ise gastrointestinal (mide-bağırsak) rahatsızlıklardır. Midesi bulanan veya sindirim problemi yaşayan bir kedi, suyun tadından veya kokusundan rahatsız olabilir. Ayrıca, kedilerde sıkça rastlanan idrar yolu enfeksiyonları ve tıkanıklıkları da genel bir halsizlik yaratarak su içme motivasyonunu düşürebilir. Eğer kediniz suyun başından ayrılmıyor ama bir türlü içmiyorsa, bu durum nörolojik bir problemin veya yutkunma güçlüğünün de belirtisi olabilir.
Çevresel ve Psikolojik Faktörler
Kediler çevresel değişimlere karşı son derece hassas varlıklardır ve ev içindeki en ufak bir huzursuzluk onların temel ihtiyaçlarını karşılamasını engelleyebilir. Su kabının kum kabına çok yakın olması, kedilerde "kontaminasyon" yani suyun kirlendiği algısını yaratarak içme isteğini köreltir. Doğada kediler, avlandıkları alanın veya dışkıladıkları yerin yakınındaki suların güvenli olmadığını içgüdüsel olarak bilirler. Aynı şekilde, suyun mama kabının hemen yanında durması da bazı kediler için iticidir; çünkü suyun içine düşen mama taneleri suyun kokusunu değiştirerek kedinin "taze su" algısını bozar.
Psikolojik açıdan ise eve yeni bir evcil hayvanın gelmesi, taşınma süreci, evdeki gürültülü tadilatlar veya aile bireylerindeki değişiklikler kedide stres seviyesini yükseltir. Stres altındaki bir kedi, kendini güvende hissetmediği açık alanlarda bulunan su kaplarını kullanmaktan kaçınabilir. Ayrıca suyun tazeliği de büyük bir etkendir. Uzun süre bekleyen, üzerinde toz tabakası oluşan veya plastik kapların suya bıraktığı kimyasal koku, kedinizin su kabından uzak durmasına yetecek nedenlerdir.
Kedilerde Dehidrasyon (Sıvı Kaybı) Belirtileri
Kedinizin yeterli su içip içmediğini anlamanın en iyi yolu, vücudundaki dehidrasyon belirtilerini takip etmektir. Sıvı kaybı vücut sistemlerinin çökmesine neden olabileceği için belirtileri erkenden fark etmek hayati önem taşır.
Kedilerde dehidrasyonun en yaygın belirtileri şunlardır:
- Deri Esnekliğinin Kaybı: Kedinizin ensesindeki deriyi nazikçe yukarı çekip bıraktığınızda, derinin hemen eski haline dönmemesi ve yavaşça inmesi dehidrasyonun en belirgin işaretidir.
- Kuru ve Yapışkan Diş Etleri: Sağlıklı bir kedinin diş etleri nemli ve kaygan olmalıdır; parmağınızı sürdüğünüzde yapışkanlık hissediyorsanız sıvı kaybı söz konusudur.
- Çökük Gözler: Vücut ileri derecede susuz kaldığında göz küreleri hafifçe içeriye doğru çökmüş bir görüntü sergiler.
- Halsizlik ve İştah Kaybı: Kedi normalden daha fazla uyuyorsa ve en sevdiği yiyeceklere bile tepki vermiyorsa vücut direnci düşmüş demektir.
- İdrar Miktarında Azalma: Kum kabındaki idrar topaklarının küçülmesi veya idrarın renginin çok koyulaşması yetersiz sıvı alımını gösterir.
Bu belirtilerden bir veya birkaçını gözlemliyorsanız, kedinizin doku ve organ fonksiyonlarının zarar görmemesi için acilen müdahale etmeniz gerekir.
Kedinizi Su İçmeye Teşvik Etme Yöntemleri
Kediniz su içmiyorsa, ona zorla su içirmek yerine su içmeyi bir oyun veya doğal bir içgüdüsel eylem haline getirmeniz gerekir. Kedilerin meraklı doğasını kullanarak su içme rutinini daha çekici kılmak mümkündür.
Su Kaplarının Yerleşimi ve Hijyeni
Su kaplarının stratejik yerleşimi, kedinizin su tüketimini doğrudan etkiler. Kediler, su içerken kendilerini savunmasız hissederler; bu nedenle su kabını evin trafiğinin yoğun olduğu, gürültülü veya dar köşeler yerine, kedinin çevreyi rahatça görebileceği sakin noktalara koymalısınız. Birden fazla su kabı kullanmak ve bunları evin farklı odalarına dağıtmak, kedinizin her an suya erişimini kolaylaştıracaktır. Özellikle çok katlı evlerde her katta en az bir su kaynağı bulundurmak önemlidir.
Hijyen ise bu sürecin en kritik parçasıdır. Kedilerin koku alma duyuları insanlardan çok daha gelişmiştir. Su kabında biriken görünmez bakteri tabakaları (biyofilm) kedinizi sudan soğutabilir. Bu yüzden su kaplarını her gün sıcak su ve parfümsüz bir deterjanla yıkamalı, suyu günde en az iki kez tazelemelisiniz. Musluk suyunun içerdiği yoğun klor kokusu da kedileri rahatsız edebilir; bu durumda dinlendirilmiş su veya arıtılmış su kullanmak daha iyi bir seçenek olacaktır.
Su Şelalesi ve Akan Su Tercihi
Pek çok kedi, durgun su yerine akan suyu tercih etme eğilimindedir. Bunun temel sebebi, doğadaki vahşi atalarının akan suyun daha temiz ve oksijen açısından zengin olduğunu bilmesidir. Bir su şelalesi (kedi su pınarı) edinmek, suyun sürekli devirdaim yapmasını sağlayarak suyun hem taze kalmasını sağlar hem de çıkan su sesi kedinizin avcı içgüdülerini tetikleyerek onu su kabına çeker.
Su şelaleleri aynı zamanda suyu filtreleyerek toz, tüy ve mama artıklarından arındırır. Eğer kediniz mutfakta veya banyoda musluk açıldığında hemen oraya koşuyorsa, o kesinlikle bir "akan su tutkunu"dur. Piyasada bulunan çeşitli modellerden, kedinizin suyun dökülme şekline (yukarıdan akan veya yüzeyde hareket eden) en çok ilgi gösterdiği türü seçerek su tüketimini kısa sürede iki katına çıkarabilirsiniz.
Farklı Kap Materyalleri Kullanımı
Su kabının yapıldığı malzeme, suyun tadını ve kokusunu etkileyebilir. Plastik kaplar, zamanla üzerinde küçük çizikler oluşturur ve bu çiziklerde bakteri üremesi çok kolaydır. Ayrıca plastik, suya istenmeyen bir koku bırakabilir. Kediniz su içmiyorsa, kap tercihini seramik, cam veya paslanmaz çelikten yana kullanmalısınız. Bu materyaller hem daha kolay temizlenir hem de suyun daha serin kalmasını sağlar.
Bazı kediler bıyıklarının su kabının kenarlarına değmesinden hoşlanmazlar (bıyık yorgunluğu). Bu durumu önlemek için derin ve dar kaplar yerine, daha geniş ve yayvan su kapları tercih edebilirsiniz. Kedinizin geniş bir kaseden mi yoksa sığ bir tabaktan mı su içmeyi sevdiğini gözlemleyerek ona en uygun materyali sunmak, su içme deneyimini konforlu hale getirecektir.

Beslenme Alışkanlıklarıyla Sıvı Desteği Sağlamak
Su içmeyen bir kedi için suyun sadece kaseden alınması gerekmez. Beslenme planında yapacağınız küçük dokunuşlar, kedinizin günlük sıvı ihtiyacının büyük bir kısmını yemek yeme esnasında karşılamasını sağlayabilir.
Yaş Mama Kullanımı ve Avantajları
Kuru mamalar genellikle %10'dan daha az su içerirken, kaliteli yaş mamaların su oranı %75 ila %80 civarındadır. Sadece kuru mama ile beslenen bir kedinin, ihtiyaç duyduğu tüm sıvıyı sadece su içerek karşılaması oldukça zordur. Bu nedenle günlük beslenme düzenine yaş mama eklemek, dehidrasyonu önlemenin en doğal yoludur. Yaş mama tüketimi, kedinin idrarını seyreltir ve bu sayede kristal oluşumu veya böbrek taşı riskini minimuma indirir.
Yaş mamayı tek başına bir öğün olarak verebileceğiniz gibi, kediniz yaş mamayı çok seviyorsa içine bir yemek kaşığı kadar ekstra ılık su ekleyerek "çorba" kıvamına getirebilirsiniz. Bu yöntemle kediniz, aslında daha fazla su tükettiğinin farkına bile varmadan tüm sıvıyı lezzetli bir şekilde midesine indirecektir. Haftalık olarak yaş mama miktarını artırmak, özellikle yaşlı kediler için hayati bir destek sunar.
Kuru Mamayı Sıvı ile Tatlandırma
Eğer kediniz yaş mamaya karşı mesafeliyse veya özel bir diyet nedeniyle sadece kuru mama yemesi gerekiyorsa, mevcut kuru mamayı tatlandırarak sıvı alımını artırabilirsiniz. Kuru mamanın üzerine ekleyeceğiniz az miktarda sodyumsuz (tuzsuz) tavuk suyu veya balık suyu, mamanın kokusunu cazip hale getirirken kedinin sıvı tüketmesini de sağlar. Ancak burada dikkat edilmesi gereken, kullanılan suyun soğan veya sarımsak gibi kedilere toksik maddeler içermemesidir.
Ayrıca, ton balığının kendi suyu (yağlı değil, sulu olanlar) kediler için dayanılmaz bir lezzettir. İçme suyunun içine birkaç damla ton balığı suyu damlatmak, kedinizin su kabına olan ilgisini anında artırabilir. Bazı kedi sahipleri, su kaplarına buz küpleri atarak hem suyun serin kalmasını sağlar hem de kedinin yüzen buz küpüyle oynarken su içmesini teşvik eder. Bu tür küçük hileler, özellikle sıcak yaz aylarında kedinizi dehidrasyondan korumak için oldukça etkilidir.
Hangi Durumlarda Veteriner Hekime Gidilmelidir?
Kedinizin su içmemesi 24 saati aşkın bir süredir devam ediyorsa veya su içmemeye kusma, ishal, aşırı halsizlik, diş etlerinde morarma ya da ağız kokusu gibi belirtiler eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden veteriner hekime başvurmalısınız. Özellikle yaşlı kedilerde veya halihazırda kronik hastalığı olan kedilerde su tüketiminin tamamen kesilmesi, dakikalar içinde ciddi metabolik sorunlara yol açabilir. Veteriner hekiminiz, kan tahlilleri ve ultrason gibi yöntemlerle sorunun fiziksel bir engelden mi yoksa sistemik bir hastalıktan mı kaynaklandığını teşhis ederek gerekirse sıvı takviyesi (serum) ile kedinizin toparlanmasını sağlayacaktır.